TİGAD GENEL BAŞKANI OKAN GEÇGEL’DEN 18 MART MESAJI

Gündem 17.03.2021 - 22:01, Güncelleme: 01.12.2021 - 19:24 3257+ kez okundu.
 

TİGAD GENEL BAŞKANI OKAN GEÇGEL’DEN 18 MART MESAJI

Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği Genel Başkanı Okan Geçgel, şanlı destanımızın 106. Yılı dolayısı ile bir açıklama yaptı. Geçgel, Çanakkale’de omuz omuza milletçe 7 düvele karşı koymanın örnekleriyle genç nesle birlik tavsiyelerinde bulunmak biz basın çalışanlarının görevleri arasındadır ifadelerini kullandığı açıklamasında şu cümleleri kullandı;
“Türk tarihinin en görkemli zaferlerinden birinin üzerinden tam106 yıl geçti. Tarihimizin müstesna şahitleri ve şehitleri olan aziz ecdadımızı bir kez daha saygıyla anıyoruz. Vatan ve millet için atalarımızın en değerli varlıkları olan canlarından nasıl vazgeçtiklerini anlamak, o fedakârlık ruhunu bir nebze içimizde hissetmek için tefekkür etme zamanıdır.   Hepinizin bildiği gibi, tarih, bundan tam 106 sene önce, dönemin en teknolojik orduları karşısında; imanın, azmin, fedakârlığın zaferine şahitlik etmiştir. Bu imanın çeliğe karşı zaferidir. İstiklâl Marşımızın şairi merhum Mehmet Akif Ersoy, bu ruhu “Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var, Ulusun, korkma, nasıl böyle bir imanı boğar Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar.” mısraları ile ölümsüzleştirmiştir.    O yokluk günlerinde, savaşın o ağır şartlarında canını hiçe sayarak kurşunlara göğsünü siper eden o fedakâr ruhlu fidanların bir kısmı çocuk denecek yaşlarda idi. Şu an sofrasındaki yemeği beğenmeyen yeni nesle, o günkü savaş yemek menüsünden birkaç misal vermek istiyorum. 43. Alay 1. Piyade Taburu 1. Bölük, 1915 yılı yemek listesi; 15 Haziran; Sabah: Üzüm hoşafı. Öğlen: Yok. Akşam: Yağlı buğday çorbası ve ekmek. 26 Haziran; Sabah: Yok. Öğlen: Yok. Akşam: Üzüm hoşafı, ekmek. 18 Temmuz; Sabah: Üzüm hoşafı. Öğlen: Yok. Akşam: Yarım tayın ekmek. 21 Temmuz; Sabah: Yarım ekmek. Öğlen: Yok. Akşam: Şekersiz üzüm hoşafı, ekmek Yok… O zor şartlarda bile ordumuzun her neferi ayrı bir destan kahramanı oldu, bütün Çanakkale kahramanlarına minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Canını kurban ederek bize bu özgür vatanı armağan eden o asil ecdadımız şu an burada olsa bizim şu anki halimize şahit olsaydılar; yani büyüklerine saygısız, millet bilincinden mahrum, keyfinden başka derdi olmayan, ideali sadece rahat para kazanmak olan bu neslin şu halinden memnun olurlar mıydı? Ve de biz o aziz ruhlu şehitlerimize ve atalarımıza layık olma çabasını gösterebiliyor muyuz? Ne yazık ki, hayatımızı rahat geçirme derdine düştüğümüz için cennet mekân ecdadımızın kafilesinden ayrı düştük. Geleceğimizin teminatı olan genç nesle birlik tavsiyelerinde bulunmak biz basın çalışanlarının görevleri arasındadır. Çanakkale Şehitliği ziyaret edildiğinde; Bağdat'tan Halep'ten, Bakü'den, Üsküp'ten, Kars'tan, Edirne'den, Kosova'dan, Diyarbakır'dan, Ankara'dan ve yurdun her köşesinden vatan evlatlarının orda omuz omuza savaşıp koyun koyuna yattıklarına şahitlik ediliyor. Biz gazeteciler, vatanımızın birliği için çaba sarf etmeliyiz, omuz omuza kardeşliği tesis için gayret sarf etmeliyiz.   Çanakkale ruhunun hâkim olduğu bir devleti kimse yıkamaz, böyle bir milleti kimse bozamaz. Vatan için canlarını ve kanlarını akıtarak bu toprakları vatan yapanların torunları olduğumuzu hatırlayıp, onların bizlere mirası olan bu vatanı sevip canımızdan aziz bilelim. Ve maddi ve manevi değerlerimizi diri tutup çalışarak; ahlakta, sanayide, bilimde, teknolojide devletimizi dünyada layık olduğu yerlere çıkaralım. Bu duygu ve düşüncelerle başta Çanakkale ruhunun mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün kumandanlarımızı, Çanakkale’de şehitlik ve gazilik mertebesine erişmiş Mehmetçiklerimizi saygı, minnet ve dua ile anıyorum.”  
Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği Genel Başkanı Okan Geçgel, şanlı destanımızın 106. Yılı dolayısı ile bir açıklama yaptı. Geçgel, Çanakkale’de omuz omuza milletçe 7 düvele karşı koymanın örnekleriyle genç nesle birlik tavsiyelerinde bulunmak biz basın çalışanlarının görevleri arasındadır ifadelerini kullandığı açıklamasında şu cümleleri kullandı;

“Türk tarihinin en görkemli zaferlerinden birinin üzerinden tam106 yıl geçti.

Tarihimizin müstesna şahitleri ve şehitleri olan aziz ecdadımızı bir kez daha saygıyla anıyoruz.

Vatan ve millet için atalarımızın en değerli varlıkları olan canlarından nasıl vazgeçtiklerini anlamak, o fedakârlık ruhunu bir nebze içimizde hissetmek için tefekkür etme zamanıdır.  

Hepinizin bildiği gibi, tarih, bundan tam 106 sene önce, dönemin en teknolojik orduları karşısında; imanın, azmin, fedakârlığın zaferine şahitlik etmiştir. Bu imanın çeliğe karşı zaferidir.

İstiklâl Marşımızın şairi merhum Mehmet Akif Ersoy, bu ruhu

“Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar,

Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var,

Ulusun, korkma, nasıl böyle bir imanı boğar

Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar.” mısraları ile ölümsüzleştirmiştir.

 

 O yokluk günlerinde, savaşın o ağır şartlarında canını hiçe sayarak kurşunlara göğsünü siper eden o fedakâr ruhlu fidanların bir kısmı çocuk denecek yaşlarda idi. Şu an sofrasındaki yemeği beğenmeyen yeni nesle, o günkü savaş yemek menüsünden birkaç misal vermek istiyorum.

43. Alay 1. Piyade Taburu 1. Bölük, 1915 yılı yemek listesi;

15 Haziran; Sabah: Üzüm hoşafı. Öğlen: Yok. Akşam: Yağlı buğday çorbası ve ekmek.

26 Haziran; Sabah: Yok. Öğlen: Yok. Akşam: Üzüm hoşafı, ekmek.

18 Temmuz; Sabah: Üzüm hoşafı. Öğlen: Yok. Akşam: Yarım tayın ekmek.

21 Temmuz; Sabah: Yarım ekmek. Öğlen: Yok. Akşam: Şekersiz üzüm hoşafı, ekmek Yok…

O zor şartlarda bile ordumuzun her neferi ayrı bir destan kahramanı oldu, bütün Çanakkale kahramanlarına minnet ve şükranlarımı sunuyorum.

Canını kurban ederek bize bu özgür vatanı armağan eden o asil ecdadımız şu an burada olsa bizim şu anki halimize şahit olsaydılar; yani büyüklerine saygısız, millet bilincinden mahrum, keyfinden başka derdi olmayan, ideali sadece rahat para kazanmak olan bu neslin şu halinden memnun olurlar mıydı? Ve de biz o aziz ruhlu şehitlerimize ve atalarımıza layık olma çabasını gösterebiliyor muyuz? Ne yazık ki, hayatımızı rahat geçirme derdine düştüğümüz için cennet mekân ecdadımızın kafilesinden ayrı düştük.

Geleceğimizin teminatı olan genç nesle birlik tavsiyelerinde bulunmak biz basın çalışanlarının görevleri arasındadır.

Çanakkale Şehitliği ziyaret edildiğinde; Bağdat'tan Halep'ten, Bakü'den, Üsküp'ten, Kars'tan, Edirne'den, Kosova'dan, Diyarbakır'dan, Ankara'dan ve yurdun her köşesinden vatan evlatlarının orda omuz omuza savaşıp koyun koyuna yattıklarına şahitlik ediliyor.

Biz gazeteciler, vatanımızın birliği için çaba sarf etmeliyiz, omuz omuza kardeşliği tesis için gayret sarf etmeliyiz.

 

Çanakkale ruhunun hâkim olduğu bir devleti kimse yıkamaz, böyle bir milleti kimse bozamaz.

Vatan için canlarını ve kanlarını akıtarak bu toprakları vatan yapanların torunları olduğumuzu hatırlayıp, onların bizlere mirası olan bu vatanı sevip canımızdan aziz bilelim. Ve maddi ve manevi değerlerimizi diri tutup çalışarak; ahlakta, sanayide, bilimde, teknolojide devletimizi dünyada layık olduğu yerlere çıkaralım.

Bu duygu ve düşüncelerle başta Çanakkale ruhunun mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün kumandanlarımızı, Çanakkale’de şehitlik ve gazilik mertebesine erişmiş Mehmetçiklerimizi saygı, minnet ve dua ile anıyorum.”

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzeninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.