DİYABET HASTALARI BU HABER SİZİN İÇİN

Diyabet hastaları bu habere dikkat

Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Elif Turan, diyabetli hastaların ramazan ayını nasıl geçireceklerini ve oruç tutmaya engel durumları anlattı. Diyabeti olan riskli gruptaki hastaların oruç tutmaması gerektiğini belirten Dr. Turan, “Eğer diyabeti olan kişiler oruç tutmak için riskli olup olmadıklarını bilmiyorlarsa doktora başvurup risk değerlendirmesi yaptırmalı ve tavsiyelere göre devam etmelidir” dedi.    “Tip 1 diyabetlilerin oruç tutması tıbben mümkün değildir”  Ramazan ayında, diyabetli kişilerde, uzun süre açlık nedeniyle hipoglisemi (şeker düşüklüğü) ve dehidratasyon (vücudun susuz kalması) sorunlarının görülebileceğini de söyleyen Turan, “Bu sorunlar özellikle kötü metabolik kontrolü olan, diyabete bağlı görme bozukluğu, böbrek bozukluğu gibi komplikasyonları olan, insülin ya da insülin salgılatıcı ilaç kullanan ve özellikle de 75 yaş üzerindeki hastalarda daha belirgindir. O nedenle bu kişilerin oruç tutmaması gerekir. Ayrıca Tip 1 diyabetli (pankreas insülin rezervi olmayan ve mutlaka insüline gereksinim duyan) hastaların da oruç tutması tıbben mümkün değildir” dedi.  “Tip 2 diyabetliler doktor tavsiyesine uymalı”  Tip 2 diyabet hastalarının doktor tavsiyelerine göre oruç tutabileceğini anlatan Dr. Turan, “Tip 2 diyabeti olan kişinin kan şekeri takipleri iyi gidiyorsa, insülin ya da insülin salgılatıcı ilaç kullanmıyorsa, ilaç saatlerini iyi ayarlayarak ya da ramazan öncesi, hekiminden ilaç dozları ile ilgili tavsiye alarak oruç tutabilir. Oruç tutan kişilerin de kan şekerini takip etmesi gerekir. Hipoglisemi belirtileri; zihin bulanıklığı, baş dönmesi, sersemlik hissi, terleme, titreme, bulanık görme, asabiyet, nabızda hızlanma gelişirse kan şekeri ölçülmeli, düşük bulunması halinde oruç bozulmalıdır” açıklamalarında bulundu.  “Oruç tutan diyabetliler beslenmelerine özen göstermeliler”  Oruç tutan diyabetli kişilerin ramazan boyunca beslenmelerine özen göstermesi gerektiğini de vurgulayan Dr. Turan, “Sahur kahvaltı öğünü yerine geçecek şekilde; peynir, yumurta, biraz zeytin, tahıllı ekmek ve yeşilliklerden oluşması gerekir. Yanına süt veya ayran ve bir porsiyon meyve ile tamamlanabilir. Bu şekilde beslenme uzun süre tok kalmayı sağlayabilir. İftarda ise kan şekerini hızla yükseltebilecek basit şeker içeren besinlerden uzak durulması gerekir. Bir kase çorba ile başlanıp, et veya sebze yemeği, yoğurt ve yine tahıllı ekmek önerilir. Gece ara öğün olarak ise meyve, süt, yoğurt veya kuruyemiş (ceviz, badem, fındık) gibi yiyeceklerden biri tüketilebilir. Ayrıca dehidratasyondan korunmak için bol sıvı alınmalıdır” şeklinde konuştu.  Kaynak: İHA