2072 yılında insanlarda ne gibi bir değişiklikler olacak?

Gündem 21.02.2020 - 10:18, Güncelleme: 01.12.2021 - 19:23 3013+ kez okundu.
 

2072 yılında insanlarda ne gibi bir değişiklikler olacak?

Gebze'li yazar Musa Gün'ün yeni kitabı ''CUNHA'' okurlarıyla buluştu. Genç yazarla yeni kitabu üzerine yaptığımız söyleşide sorularımızı içtenlikle cevaplandırdı.
Musa Gün kimdir ? Biraz kendinizden bahsedermisiniz? 7 yıldan bu yana düğün fotoğrafçısı olarak kendi firmamda çalışıyorum. Yazı yazmaya 2008 yılında başladım. O zamanlar bloglarda yazılarımı derliyordum. İnsan derdi olunca yazar ya benimde yazmaya ilişkin dertlerim vardı. O hal üzere son bir buçuk yıldır üzerinde çalıştığım Cunha 2072 romanını yazdım. Bu süreçte yazdıkça çok daha fazla bilgiye ihtiyaç duyduğumu ve kendi gelişimime de yardımcı olduğunu öğrendim.     Birçok yazar sosyolojik durumları konu alırken sizi uzay romanı yazmaya iten şey nedir?   Elbette bende daha önce sosyolojik konular içeren birçok yazı yazdım. Çok da keyifli oluyor. Üstatlarımızın birçok eserini de halen keyifle okuyoruz. Ama benim bu konuya yönelişim biraz da dert üzere idi. Yani diğer ülkeler füzelerin kuyruklarının boyutunu geliştirirken ülkemiz ekmek, su kuyruklarını yok etme derdindeydi. Geçtiğimiz yıl yapılan “Türk Uzay Ajansı açıldı” açıklaması eminim ki birçok uzay bilimi takipçilerini heyecanlandırdı. Biz artık Neil Amstronglar, Yuri Gagarinler, Elon Musk’lar çıkarmalıyız ülkemizden. Bende bu konuya yarabandı veya köprü olabileceğini düşündüğüm için yazmaya başladım.     Cunha 2072 adlı romanın hikayesi nasıl oluştu biraz bahsedermisiniz? Cunha 2072 dünyamızın ötesinde başka bir gezegende gözleri yerine diğer tüm duyularını gözleri gibi kullanan insanların hikayesi ile başladı. Hikayenin sinopsisini oluşturduğumda sadece gözleri görmeyen insanların dünyasından kendi dünyamıza pay çıkarayım derken şu zamandan 20 yıl öncesini düşündüm. Sonrasında bundan 50 yıl sonra nasıl bir insan olur sorusunu ortaya çıkardım. Düşünsenize 20 yıl önce insanlar değerlerine çok bağlı yaşıyorlardı oysa şimdi sadece çevresindeki insanlara yetecek kadar samimiyetleri var. Yani Cunha 2072 romanını okuyanlar teknolojinin merkezinden insanlığın kalbine doğru yolculuğa çıkacaklar. Ben yazarken böyle bir yolculuk üzereydim. Peki uzay çalışmalarının yapılmasındaki temel amaç nedir? Bu konuya tarihten bir örnek ile cevap vermeliyim. Vakti zamanında Takiyyiddun efendi uzay araştırmaları için dönemin padişahını ikna etmişti. Ama bir süre sonra gelen tepkilerle oraya yapılan ödemenin boş ve gereksiz olduğu konusunda karar verdi. Takiyyiddun efendi bunun üzerine uzay çalışmalarının önemini anlatmak için güzel bir yemek tertip etti. Yemek yenilirken daha önce üç beş adam ve elinde birkaç büyükçe varili çatıya koymuştu. Tam yemeğe başlanıldığında varilleri aynı anda çatıdan yere attılar. Çıkan ses çok ürkütücü idi. Padişah dahil tüm beraberindekiler masaların altına saklanırken Takiyyüddün efendi hiç istifini bozmamıştı. Bu işin aslını soran padişaha “Bakınız efendim gelen sesin birkaç varilden geldiğini bilseniz eminim sizde korkmazdınız ama bilmediğiniz için ürktünüz. Eğer birgün gökten bir ses gelirse bizim gelenin ne olduğunu bilmemiz gerekir” diyerek cevap verdi. Sonrasında tabi uzay çalışmalarına devam edilmişti. Yani; Orada neler oluyor bilmez isek. Hem insanlık olarak hemde ülkemiz olarak çok yarım kalırız. Belkide çaresiz..   Uzaya ilk kim çıktı ve hangi ülke? Birde bu uzay yarışında hangi ülkeler çok daha önde? O zamanlar Amerika ve Sovyetler arasında şuanda olduğu gibi bir soğuk savaş vardı. Bu süreçte ilk olarak uzaya Rus Vostok uzay aracı ile Yuri Gagarin çıkmıştı.   Uzay yarışında Nasa önderliğinde Amerika çok önde gibi. Çünkü Amerika Nasa haricinde Elon Musk’un Spacex ve diğer özel oluşumlarda var. Sonrasında sırasıyla Rusya Çin Hindistan ve Avrupa birliği.. 2072 yılında insanlarda ne gibi bir değişiklikler olacak?   Şöyle ki; Şuanda bile insanların birbirine duyduğu sevgi zaman ve mekan orantısı ile çok daha sağlamlaşıyor. Oysa vakti zamanında Veysel Karani’yi düşünelim. Yada Şemsi, Yahut Yunus Emrenin, Tabduk hocasına duyduğu muhabbeti. Bunları birkaç kısa mesaj atmak yada atmamak yok edebilirmiydi. Yani zamanla insanda gözlemlenen sevgi oranı daraldıkça daralıyor. Buna en büyük etki elbette ki teknoloji. Artık insanların elini öpmüyor gönderisini beğeniyoruz. Yahut sarılmıyor kalp atıyoruz. Bu durum şuan bile böyle ise bundan 50 yıl sonrasında sevgi anlayışı neredeyse tamamen yok olacak. Cunha 2072 unutulan sevgiyi tüm insanlığa anlatacak.   Cunha Nedir?   Cunha ismini yeryüzünde karaya en uzak ada olan Tristian de Cunha’dan alıyor. Romanda ise 2072 yılındaki gelişen teknoloji ile gidilebilecek en uzak gezegene de bu sebeple Cunha adı verilmiştir. Yani Cunha gökyüzünde gördüğümüz milyarlarca gezegenden biri. Neden 2072 Günümüzden 20 yıl önceye gittiğimizde aile bağları ve sevgi anlayışı yapılan araştırmalara istinaden bundan 50 sonraları yani 2070lere gelindiğinde sıradanlaşacağı öngörülüyor. Ayrıca uzay yarışına birçok ülkeden çok çok sonraları başlayan ülkemiz romanda o yıllara gelindiğinde insanlı uzay keşfi yapabilecek. Tüm bu öngörülere göre ülkemizin 2072 vizyonu sonrası kaleme alınmıştır. Son olarak uzay bilimi meraklılarına tavsiyeniz nedir? Eğer aklınızda uzay bilimine dair bir heyecan varsa onu iyi besleyin. Asla soldurmayın. Emin olun ki o heyecan sizi mutlu olduğunuz kararlar neticesinde daha iyi bilgilerle donatacaktır. Paylaşmaktan ve araştırmaktan asla vazgeçmeyin.  
Gebze'li yazar Musa Gün'ün yeni kitabı ''CUNHA'' okurlarıyla buluştu. Genç yazarla yeni kitabu üzerine yaptığımız söyleşide sorularımızı içtenlikle cevaplandırdı.

Musa Gün kimdir ? Biraz kendinizden bahsedermisiniz?

7 yıldan bu yana düğün fotoğrafçısı olarak kendi firmamda çalışıyorum. Yazı yazmaya 2008 yılında başladım. O zamanlar bloglarda yazılarımı derliyordum. İnsan derdi olunca yazar ya benimde yazmaya ilişkin dertlerim vardı. O hal üzere son bir buçuk yıldır üzerinde çalıştığım Cunha 2072 romanını yazdım. Bu süreçte yazdıkça çok daha fazla bilgiye ihtiyaç duyduğumu ve kendi gelişimime de yardımcı olduğunu öğrendim.

 

 

Birçok yazar sosyolojik durumları konu alırken

sizi uzay romanı yazmaya iten şey nedir?

 

Elbette bende daha önce sosyolojik konular içeren birçok yazı yazdım. Çok da keyifli oluyor. Üstatlarımızın birçok eserini de halen keyifle okuyoruz. Ama benim bu konuya yönelişim biraz da dert üzere idi. Yani diğer ülkeler füzelerin kuyruklarının boyutunu geliştirirken ülkemiz ekmek, su kuyruklarını yok etme derdindeydi. Geçtiğimiz yıl yapılan “Türk Uzay Ajansı açıldı” açıklaması eminim ki birçok uzay bilimi takipçilerini heyecanlandırdı. Biz artık Neil Amstronglar, Yuri Gagarinler, Elon Musk’lar çıkarmalıyız ülkemizden. Bende bu konuya yarabandı veya köprü olabileceğini düşündüğüm için yazmaya başladım.

 

 

Cunha 2072 adlı romanın hikayesi nasıl oluştu biraz bahsedermisiniz?

Cunha 2072 dünyamızın ötesinde başka bir gezegende gözleri yerine diğer tüm duyularını gözleri gibi kullanan insanların hikayesi ile başladı. Hikayenin sinopsisini oluşturduğumda sadece gözleri görmeyen insanların dünyasından kendi dünyamıza pay çıkarayım derken şu zamandan 20 yıl öncesini düşündüm. Sonrasında bundan 50 yıl sonra nasıl bir insan olur sorusunu ortaya çıkardım. Düşünsenize 20 yıl önce insanlar değerlerine çok bağlı yaşıyorlardı oysa şimdi sadece çevresindeki insanlara yetecek kadar samimiyetleri var. Yani Cunha 2072 romanını okuyanlar teknolojinin merkezinden insanlığın kalbine doğru yolculuğa çıkacaklar. Ben yazarken böyle bir yolculuk üzereydim.

Peki uzay çalışmalarının yapılmasındaki temel amaç nedir?

Bu konuya tarihten bir örnek ile cevap vermeliyim. Vakti zamanında Takiyyiddun efendi uzay araştırmaları için dönemin padişahını ikna etmişti. Ama bir süre sonra gelen tepkilerle oraya yapılan ödemenin boş ve gereksiz olduğu konusunda karar verdi. Takiyyiddun efendi bunun üzerine uzay çalışmalarının önemini anlatmak için güzel bir yemek tertip etti. Yemek yenilirken daha önce üç beş adam ve elinde birkaç büyükçe varili çatıya koymuştu. Tam yemeğe başlanıldığında varilleri aynı anda çatıdan yere attılar. Çıkan ses çok ürkütücü idi. Padişah dahil tüm beraberindekiler masaların altına saklanırken Takiyyüddün efendi hiç istifini bozmamıştı. Bu işin aslını soran padişaha “Bakınız efendim gelen sesin birkaç varilden geldiğini bilseniz eminim sizde korkmazdınız ama bilmediğiniz için ürktünüz. Eğer birgün gökten bir ses gelirse bizim gelenin ne olduğunu bilmemiz gerekir” diyerek cevap verdi. Sonrasında tabi uzay çalışmalarına devam edilmişti. Yani; Orada neler oluyor bilmez isek. Hem insanlık olarak hemde ülkemiz olarak çok yarım kalırız. Belkide çaresiz..

 

Uzaya ilk kim çıktı ve hangi ülke? Birde bu uzay yarışında hangi ülkeler çok daha önde?

O zamanlar Amerika ve Sovyetler arasında şuanda olduğu gibi bir soğuk savaş vardı. Bu süreçte ilk olarak uzaya Rus Vostok uzay aracı ile Yuri Gagarin çıkmıştı.  

Uzay yarışında Nasa önderliğinde Amerika çok önde gibi. Çünkü Amerika Nasa haricinde Elon Musk’un Spacex ve diğer özel oluşumlarda var. Sonrasında sırasıyla Rusya Çin Hindistan ve Avrupa birliği..

2072 yılında insanlarda ne gibi bir değişiklikler olacak?

 

Şöyle ki; Şuanda bile insanların birbirine duyduğu sevgi zaman ve mekan orantısı ile çok daha sağlamlaşıyor. Oysa vakti zamanında Veysel Karani’yi düşünelim. Yada Şemsi, Yahut Yunus Emrenin, Tabduk hocasına duyduğu muhabbeti. Bunları birkaç kısa mesaj atmak yada atmamak yok edebilirmiydi. Yani zamanla insanda gözlemlenen sevgi oranı daraldıkça daralıyor. Buna en büyük etki elbette ki teknoloji. Artık insanların elini öpmüyor gönderisini beğeniyoruz. Yahut sarılmıyor kalp atıyoruz. Bu durum şuan bile böyle ise bundan 50 yıl sonrasında sevgi anlayışı neredeyse tamamen yok olacak. Cunha 2072 unutulan sevgiyi tüm insanlığa anlatacak.

 

Cunha Nedir?

 

Cunha ismini yeryüzünde karaya en uzak ada olan Tristian de Cunha’dan alıyor. Romanda ise 2072 yılındaki gelişen teknoloji ile gidilebilecek en uzak gezegene de bu sebeple Cunha adı verilmiştir. Yani Cunha gökyüzünde gördüğümüz milyarlarca gezegenden biri.

Neden 2072

Günümüzden 20 yıl önceye gittiğimizde aile bağları ve sevgi anlayışı yapılan araştırmalara istinaden bundan 50 sonraları yani 2070lere gelindiğinde sıradanlaşacağı öngörülüyor. Ayrıca uzay yarışına birçok ülkeden çok çok sonraları başlayan ülkemiz romanda o yıllara gelindiğinde insanlı uzay keşfi yapabilecek. Tüm bu öngörülere göre ülkemizin 2072 vizyonu sonrası kaleme alınmıştır.

Son olarak uzay bilimi meraklılarına tavsiyeniz nedir?

Eğer aklınızda uzay bilimine dair bir heyecan varsa onu iyi besleyin. Asla soldurmayın. Emin olun ki o heyecan sizi mutlu olduğunuz kararlar neticesinde daha iyi bilgilerle donatacaktır. Paylaşmaktan ve araştırmaktan asla vazgeçmeyin.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzeninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.