Depremin yaralarını Sarmak İçin Tüm Kaynaklar Depremzedeler İçin Harcanmalıdır

Kahramanmaraş merkezli on ili kapsayan ve Suriye kentlerinde yıkıma neden olan, milyonlarca insanı etkileyen, on binlerce insanın hayatını kaybettiği, yüzbini aşkın insanın yaralandığı, halen on binlerce insanın enkaz altında olduğu depremin izleri yıllarca silinmeyecek bir enkaz bıraktı geriye. Bazı iller ve ilçeler adeta haritadan silindi.

 

Yaşanan depremin sonuçları on binlerce insanın ölümüne, yüz binin üzerinde insanın yaralanmasına, on binlerce konutun yıkılmasına neden olan kar ve rant hırsından başka bir şey değil.

 

Yaşanan depremin üzerinde  günler geçmesine rağmen, iktidar enkazları seyretmekten ve OHAL ilan etmekten başka bir şey yapmadı. Depremin yarattığı yıkım karşısında üzerine düşeni yapmayan iktidar, halkın yaralarını sarmak için deprem bölgesine koşan, tırnağıyla enkaz kazan, yaralıları enkazdan çıkaran, sağlık hizmeti veren, çadır kuran, halka yardım eden insanları engellemek için binbir engel çıkarıyor. Sendikalar, emek örgütleri, siyasi partiler, gönüllü dayanışma dernekleri, kuruluşların önüne engeller çıkarılıyor, yetmiyor kayyum atanıyor. Televizyonlarda depremzedelerin yaralarını sarmak adına düzenlenen bağış kampanyalarında halkın vergileri üzerinde servet sahibi olanlar, sanki ceplerinde para veriyorlarmış gibi lanse edilerek itibar kazandırılmaya çalışılıyor. Yirmi yılı aşkındır kar ve rant uğruna hiçbir önlem almayanlar, yıkılan ve enkaz altında kalan halkımızın yaralarını mücadele etmeden, taleplerimiz için sokağa çıkmadan sarmayacakları ortadadır.

 

Oy devşirmek adına defalarca imar affı çıkaranlar, yapıları denetleyenler, bilim insanlarının raporlarını dikkate almayarak on binlerce insanın ölümüne, yüz binin üzerinde insanı yaralanmasına neden olanlar, hangi kademede olursa olsunlar mutlaka yargılanmalıdır, hukuk önünde hesap vermeli, gerekli cezalara çarptırılmalıdır. Ülkemizin deprem coğrafyasında olduğu bilinmesine rağmen, hiçbir tedbir almayanların, yaşanan ölümlerden, yaralanmalardan ve yıkımdan sorumlulukları vardır, bu sorumluluktan kurtulamazlar.

 

Depremin ortaya çıkardığı yıkımın yaraları hızla sarılmalı, emekçi halkımızın talepleri hızla karşılanmalı. Deprem üzerinden siyaset yapmayın diyenlerin, siyaset yaparak işçi ve emekçiler yedeklemek için binbir numaralar çevirmelerine karşı işçi ve emekçileri uyanık olmaya ve mücadele etmeye çağırıyoruz. Şunu çok iyi biliyoruz, deprem kader değildir, alınmayan önlemler, yapılmayan denetimler, kar ve rant on binlerce işçi ve emekçinin ölümüne, yaralanmasına neden olmuştur. Şimdi yapılması gerekenler halkın en acil taleplerini karşılamak ve yaralarını sarmak için bütün kamu kaynakları halkın yaralarının sarılması için kullanılmalıdır. Bütün işçi ve emekçileri talepler etrafında mücadele etmeye ve yaşanan felaketten sorumlu olanların hesap vermesi için mücadeleye çağırıyoruz.

 

 

Buradan hareketle;

*Onbinlerce insanın ölümüne, yüz binin üzerinde insanın yaralanmasına, milyonlarca insanın göç etmesine neden olan tüm sorumluların yargılanması ve hesap vermesi için hızla yargı süreci başlatılmalıdır.

*OHAL kaldırılmalı, bilgi ve belgelerin şeffaf bir şekilde toplanarak sorumluluğu olanların ve bu yıkıma göz yumanların yargılanmaları sağlanmalıdır

*Depremzedeler boş olan konutlara bir an önce yerleştirilerek, ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmalıdır,

*Başta on ili kapsayan bölgede yaşayan işçilerin ücretleri vergiden muaf tutulmalıdır,

*Çalışan ve çalışmayan yerli, göçmen tüm işçilerin ücretleri tam ödenmelidir,

*Yakınları enkaz altında olan işçiler çalışmaya zorlanmamalıdır,

*Özelde on ili kapsayan işletmeler başta olmak üzere işten atmalar yasaklanmalıdır,

*Evleri yıkılan, kredi ve vergi borcu olanların borçları hazineden karşılanarak silinmelidir,

*Özel ya da kamu, konteyner, prefabrik ev, temizlik malzemesi, gıda, temizlik kiti, kadın temizlik kiti üretimi yapan fabrikalardaki üretim üç vardiya olarak planlanmalı, depremzedelerin ihtiyaçları kalıcı olarak çözülmelidir,

*Yap, işlet devret modeliyle yapılan köprü, yol, tünel, şehir hastanelerine ödemeler durdurulmalı, kaynaklar deprem bölgesi için kullanılmalıdır,

 

Bir kez daha depremde hayatını kaybeden halkımıza baş sağlığı diliyor, acılarını paylaşıyoruz. İşçi ve emekçileri, emek ve meslek örgütlerini, demokrasi güçlerini mücadeleyi yükseltme çağırıyoruz. Halkımızın yaraların birlikte saracağız.

 

 

Seyit Aslan

DİSK Yönetim Kurulu Üyesi ve Gıda-İş Genel Başkanı