"Barış Pınarı Harekatı Meşrudur"

Gündem 18.10.2019 - 10:58, Güncelleme: 01.12.2021 - 19:23 2133+ kez okundu.
 

"Barış Pınarı Harekatı Meşrudur"

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye'nin ABD heyeti ile Barış Pınarı Harekatı'nda vardığı anlaşmanın ardından, Adana Mutabakatı'nı desteklediklerini belirtti.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye’nin ABD heyeti ile Suriye’nin kuzeyine düzenlediği Barış Pınarı Harekatı üzerine vardığı anlaşmayla ilgili açıklamalarda bulundu. "BİZİM HEDEFİMİZ ADANA MUTABAKATI" Lavrov, “Türkiye’nin kendi sınır güvenliği ile ilgili meşru kaygılarını anlıyoruz ve haklı buluyoruz. Biz 1998 yılında yapılan ‘Adana Mutabakatı’nın uygulanmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bu amaçla bu anlaşmanın taraflarıyla henüz uygulanmayan anlaşmanın uygulanması yönünde temaslar kurmayı hedefliyoruz. Suriye’nin otoritesi ve Kürt oluşumları ve liderleriyle Suriye’nin toprak bütünlüğü çerçevesinde sorunun diyalog yoluyla çözülmesini savunuyoruz.” dedi. "TÜRKİYE'NİN SINIR GÜVENLİĞİ, SURİYE'NİN BÜTÜNLÜĞÜ" Suriye’nin toprak bütünlüğü dahilinde yeniden bir yol belirlenmesi gerektiğini belirten Lavrov, “Bu yollar Türkiye’nin sınır güvenliği ve hassasiyetleri doğrultusunda uygulanmalı. Orta Doğu’nun bir kısmında biriken çelişkiler göz önüne alındığında, bunun çok karmaşık bir süreç olduğunu düşünüyorum. Ancak başarılı olunması için tüm çabamızı sergileyeceğiz.” dedi. Lavrov, ABD ile Türkiye arasında anlaşmaya varılan mutabakat ile ilgili olarak, “Suriye'nin egemenliğini ve Türkiye'nin güvenliğini garanti edecek şartlar oluşturulmal.ı” ifadelerini kullandı.   "BARIŞ PINARI HAREKATI MEŞRUDUR" “Bazı ülke liderlerinin Türkiye’nin operasyonunun meşru olmadığını savunmasını nasıl yorumluyorsunuz?” sorusuna ise Lavrov, “Biz zaten net ifadeler kullandık. Türkiye’nin şu anda Suriye’de varlığını koruyan terörist tehditlere karşısında sınır güvenliğini korumaya çalışmasını meşru olarak görüyoruz. Aynı zamanda sorunun diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğine inanıyoruz.” şeklinde cevap verdi. ADANA MUTABAKATI NEDİR? Terör örgütü PKK’nın Suriye’deki varlığının, Türkiye’nin tüm uyarılarına rağmen devam etmesi üzerine, Türkiye, 1998’de tutumunu sertleştirmişti. Türkiye’nin kararlı duruşundan dolayı Suriye geri adım atmış ve 1998’de taraflar arasında Adana Mutabakatı imzalanmıştı. Bu tarihten sonra iki ülke ilişkileri, Arap Baharı’nın Suriye’de ortaya çıkmasına kadar gelişerek devam etmişti. Türkiye ile Suriye arasında artan gerginlik üzerine, dönemin ABD Başkanı Bill Clinton’ın da devreye girmesiyle, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek arabulucu görevini üstlendi. Arabuluculuk sonucunda da iki devlet arasında 20 Ekim 1998 tarihinde Türk heyetine başkanlık eden büyükelçi Uğur Ziyal ve Suriye heyetine başkanlık eden Siyasi Güvenlik Başkanı Tümgeneral Adnan Badr El Hassan tarafından Adana Mutabakatı imzalandı. Adı daha sonra 2010 yılında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Terör ve Terör Örgütlerine Karşı Ortak İşbirliği Anlaşması" olarak değiştirilen ve 3 yıl geçerli kalan 23 maddelik mutabakata göre, başta PKK olmak üzere her iki devlet de kendilerini tehdit eden terör örgütlerine karşı önlemler alacak ve onların kendi toprağındaki tüm faaliyetlerine engel olacaktı. Karşılıklı olarak hiçbir ikamet, lojistik, eğitim, ulaşım ve silah kapasitesine müsade etmemek konusunda anlaşan iki ülke ortak operasyonlar, tutukluların iadesi ile bilgi, belge ve istihbarat paylaşımı alanlarında işbirliği yapmaya karar vermişti. Türkiye ile Suriye arasında yaşanan bu gerilimde terör örgütünün sözde elebaşı Abdullah Öcalan, 9 Ekim 1998’de Suriye’den kaçmak zorunda kaldı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye'nin ABD heyeti ile Barış Pınarı Harekatı'nda vardığı anlaşmanın ardından, Adana Mutabakatı'nı desteklediklerini belirtti.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye’nin ABD heyeti ile Suriye’nin kuzeyine düzenlediği Barış Pınarı Harekatı üzerine vardığı anlaşmayla ilgili açıklamalarda bulundu.

"BİZİM HEDEFİMİZ ADANA MUTABAKATI"

Lavrov, “Türkiye’nin kendi sınır güvenliği ile ilgili meşru kaygılarını anlıyoruz ve haklı buluyoruz. Biz 1998 yılında yapılan ‘Adana Mutabakatı’nın uygulanmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bu amaçla bu anlaşmanın taraflarıyla henüz uygulanmayan anlaşmanın uygulanması yönünde temaslar kurmayı hedefliyoruz. Suriye’nin otoritesi ve Kürt oluşumları ve liderleriyle Suriye’nin toprak bütünlüğü çerçevesinde sorunun diyalog yoluyla çözülmesini savunuyoruz.” dedi.

"TÜRKİYE'NİN SINIR GÜVENLİĞİ, SURİYE'NİN BÜTÜNLÜĞÜ"

Suriye’nin toprak bütünlüğü dahilinde yeniden bir yol belirlenmesi gerektiğini belirten Lavrov, “Bu yollar Türkiye’nin sınır güvenliği ve hassasiyetleri doğrultusunda uygulanmalı. Orta Doğu’nun bir kısmında biriken çelişkiler göz önüne alındığında, bunun çok karmaşık bir süreç olduğunu düşünüyorum. Ancak başarılı olunması için tüm çabamızı sergileyeceğiz.” dedi.

Lavrov, ABD ile Türkiye arasında anlaşmaya varılan mutabakat ile ilgili olarak, “Suriye'nin egemenliğini ve Türkiye'nin güvenliğini garanti edecek şartlar oluşturulmal.ı” ifadelerini kullandı.

 

"BARIŞ PINARI HAREKATI MEŞRUDUR"

“Bazı ülke liderlerinin Türkiye’nin operasyonunun meşru olmadığını savunmasını nasıl yorumluyorsunuz?” sorusuna ise Lavrov, “Biz zaten net ifadeler kullandık. Türkiye’nin şu anda Suriye’de varlığını koruyan terörist tehditlere karşısında sınır güvenliğini korumaya çalışmasını meşru olarak görüyoruz. Aynı zamanda sorunun diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğine inanıyoruz.” şeklinde cevap verdi.

ADANA MUTABAKATI NEDİR?

Terör örgütü PKK’nın Suriye’deki varlığının, Türkiye’nin tüm uyarılarına rağmen devam etmesi üzerine, Türkiye, 1998’de tutumunu sertleştirmişti. Türkiye’nin kararlı duruşundan dolayı Suriye geri adım atmış ve 1998’de taraflar arasında Adana Mutabakatı imzalanmıştı. Bu tarihten sonra iki ülke ilişkileri, Arap Baharı’nın Suriye’de ortaya çıkmasına kadar gelişerek devam etmişti.

Türkiye ile Suriye arasında artan gerginlik üzerine, dönemin ABD Başkanı Bill Clinton’ın da devreye girmesiyle, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek arabulucu görevini üstlendi. Arabuluculuk sonucunda da iki devlet arasında 20 Ekim 1998 tarihinde Türk heyetine başkanlık eden büyükelçi Uğur Ziyal ve Suriye heyetine başkanlık eden Siyasi Güvenlik Başkanı Tümgeneral Adnan Badr El Hassan tarafından Adana Mutabakatı imzalandı.

Adı daha sonra 2010 yılında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Terör ve Terör Örgütlerine Karşı Ortak İşbirliği Anlaşması" olarak değiştirilen ve 3 yıl geçerli kalan 23 maddelik mutabakata göre, başta PKK olmak üzere her iki devlet de kendilerini tehdit eden terör örgütlerine karşı önlemler alacak ve onların kendi toprağındaki tüm faaliyetlerine engel olacaktı. Karşılıklı olarak hiçbir ikamet, lojistik, eğitim, ulaşım ve silah kapasitesine müsade etmemek konusunda anlaşan iki ülke ortak operasyonlar, tutukluların iadesi ile bilgi, belge ve istihbarat paylaşımı alanlarında işbirliği yapmaya karar vermişti.

Türkiye ile Suriye arasında yaşanan bu gerilimde terör örgütünün sözde elebaşı Abdullah Öcalan, 9 Ekim 1998’de Suriye’den kaçmak zorunda kaldı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzeninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.